Magie Concept Flowers sahibi İpek Yafay ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Bu serüvene nasıl başladığını adım adım anlatan Yafay, kendi yaşamından ve daha birçok şeyden bahsettiğimiz bu keyifli röportajımız sizlerle. Keyifli okumalar.
Sizi biraz tanıyabilir miyiz?
1989 yılında Eskişehir’de dünyaya geldim. Bir aile klasiği güzel sanatlar fakültesi kapısından onların isteği üzerine dönmem ve ziraat mühendisliğini kazanmam. Beni bu günlere hazırladı. 2012 yılında ilk işletmem olan Rodos grup kişisel gelişim dershanemi aydın da KOSGEB hibe ile açmıştım. İki yıl sonra devrettim ve memleketim Eskişehir’e döndüm ve önde gelen firmalarda patates danışmanlığı yaptım uzun bir süre teknik danışman bölge sorumlusu olarak çalıştım.
Bu serüvene nasıl başladınız?
Aile mesleği olan esnaflık hiç aklımdan çıkmıyordu. Kendi işimi kurma fikrim ve toprağa, bitkilere alışmış ellerim Magie Concept Flowers’da buluştu. Daha önceki işlerim Magie’nin yapı taşlarını oluşturdu. Memleketim de yenilikçi ve kişiye özel çiçek işleri yapmaya başladım.
Bildiğiniz üzere dünyaca zorlu bir dönemden geçiyoruz. Peki bu süreç sizleri nasıl etkiledi? İşiniz üzerindeki etkisi ne oldu?
Hepimizi zorlayan bu dönemde ben işlerimi büyütme kararı aldım. Çünkü bu kadar zorlukla baş edebileceğinizi gördüğünüzde birazda büyük denizlerde yüzebilirim diyorsunuz. Aslında işimizde tıkalı noktaları bulmak ve yenilikler getirmek için bazen biraz es vermek gerekiyor. Korona da bence nerde olduğumuzu sorgulamak için yeterli süreyi bize verdi.
Pandemi öncesi ve sonrasında müşteri kesiminizde bir farklılık oldu mu? Olduysa bu sizi nasıl etkiledi?
Günlük satışlar azalmıştı. Ancak benim gibi düşünen birçok insan zamanını işyeri ve ev tadilatına verdi bu da bizlerin yapay projelere yönelmemize sebep oldu.
Kişiye özel yaptığınız çalışmalarınızla bu sektörde ön plana çıkıyorsunuz. Bu fikir aklınıza nereden geldi?
Ben kendim nasıl seviyorsam o şekilde hizmet vermek ilk misyonumuzdur. Her durum için klişe buketler yerine kişiye özel olmalı özel hediyeler. Ve çiçek özel bir hediyedir.
Yaptığınız en ilginç yani sizin için en unutulmaz olan çalışmanız hangisiydi?
Düğün organizasyonlarında yaptığım tak ve kocaman arajman çalışmalarım. Etraftaki her şeyi unutup kocaman bir aranjmana bakmak bana kendimi sıcak ülkelerdeymiş hissi yaratmıştı.
Sizi farklı kılan diğer bir unsurda ürünlerinizin kalitesi. Bu kaliteyi nasıl ve ne yaparak yakalıyorsunuz?
Bence ayrıntı her zaman küçük detaylarda. Bu yüzden en ince detayına kadar ithal ürünlerimizden vazgeçmiyorum. Çiçek ve yardımcı ekipmanların dan kurdelesine kadar her şey bir bütün. Ve bu bütünü asla bozmuyor kalitemizden vazgeçmiyoruz.
İthal süreci sizi zorluyor mu? Tam olarak nasıl işliyor?
Son zamanlarda doların artması oldukça zorluyor. Özlediğim çiçekler ne yazık ki var.
Özellikle ithal etmekten memnun kaldığınız çiçek hangisi ve hangi özelliğinden dolayı bu çiçeği ithal ediyorsunuz?
Yapaylarımız gerçeğinden ayırt edilmiyor. Ve canlı çiçeklerde özellikle saksı bitkileri. Dayanıklılığı ve 1. Sınıf olarak aldığımız saksı çiçekleri müşterilerimizin evinde büyüyor. Birçok insan “ben çiçek bakamam” der. Halbuki bunların birçoğu insan kaynaklı değildir. Bitki kalitesi oldukça önemlidir.
Her işin zorlukları vardır. Sizin işinizde oluşan zorluklardan birkaçından bahseder misiniz? Sizi çıkmaza sokan bir durum hiç yaşadınız mı?
Özel günler. Günlerce uykusuz ve dimdik ayakta durmak zorundasınızdır. Üstelik tamamen kişiye özel hazırlanan bu önemli günde hata yapma şansınız yoktur.
Okurlarımız için evlerinde bulunan çiçekleri daha uzun ve sağlıklı olması için nasıl tavsiyeler vermek istersiniz?
Her ev ışık ve sıcaklık bakımından farklıdır. Biz kişiye özel de doğru konumlandırmayı ve ithal bitki güvencesini veriyoruz. En çok gördüğüm yanlış fazla sulamak bu bitkiyi yaşamak yerine ölüme sürüklüyor. Boğulmasına sebep oluyor.
Her kadının düşkün olduğu bir çiçek vardır. Peki sizin en sevdiğiniz çiçek hangisidir?
Tabii begonvil. Ege’nin kokusunu enerjisini hissedebilmek için özenle yetiştiriyorum.
Sanata olan ilginiz nereden geliyor?
İlgiden ziyade bu bir mecburiyet. Eğer içinizden geliyorsa asla engel olamazsınız. Bu ilk Marmara resim bölümünü kazandığımda da böyleydi. Yıllar sonra Magie çiçeklerle aranjman yapmaya başladığımda da…
Resim çizerken en çok hayvan figürü olarak saksağanı kullandığınızı gördük. Bunun özel bir sebebi var mı? Bu ilginiz nereden geliyor?
Ne zaman olumsuz bir şey düşünsem önüme çıkan bir kuş. Onun “cak” sesi beni kendime getiriyor. Ve o güçlü sesi bana güç veriyor. Üstelik en sevdiğim siyah beyaz ve metalik mavi rengi en sevdiğim renkler.
Resme olan ilginiz dışında başka bir alanda çalışmalarınız var mı?
Mahlas ismimle yayınlanmış romanlarım var. Özgürce yazabilmek için mahlas adı kullanıyorum ve bu kitabımın gerçek kitlesini bulmasına sebep oluyor. Ayrıca lisanslı yüzücüyüm ve amatör kick boks öğrencisi.
