TLC, Okan Bensiz Röportajı
Röp: Yağmur Akın
Günümüzde pandemi sebebiyle her zaman olduğundan daha büyük bir öneme sahip olan temizlik konusunda bu ay TLC’de yayınlanmakta olan “Temizlik Avcıları” programından tanıdığımız Okan Bensiz’i konuk ettik. Belki de birçoğumuz için pandemiden önce temizlik ve titizlik hassasiyeti evimizi ve kıyafetlerimizi temiz tutmaktan ibaret iken pandemi ile hayatımıza yerleşen titizlik algısını “gerçek bir temizlik avcısı”; Okan Bensiz ile tekrar gözden geçirme fırsatı bulduk. İşte keyifli röportajımızın detayları…
Sizi biraz tanıyalım. Okan Bensiz kimdir?
1991 Bartın doğumluyum. Safranbolu’da büyüdüm ve bir ağabeyim var. Annem ev hanımı, babamsa emekli demiryolu kaynakçısı. Üniversiteyi Eskişehir’de okudum ve Endüstri Mühendisliği bölümünü bitirdim. Spor yapmayı çok seviyorum ve spora da en az temizlik kadar zaman ayırıyorum. Şu an ise Flo E-ticaret Planlama yöneticisi olarak çalışıyorum.
Üniversiteyi Eskişehir’de okudunuz. Peki, nasıldı üniversite hayatınız?
Üniversite hayatım son derece keyifli ve hareketliydi. Özellikle TEGV bünyesinde geçirdiğim zamanlar ve Erasmus hayatım Eskişehir hayatımın benim için unutulmaz olmasına yol açan baş etmenlerdi.
Hijyen alışkanlığınızı ne zaman fark ettiniz?
Biz küçükken annem bana ve ağabeyime bez verir kendisine yardım etmemizi isterdi. Bu zamanla bizim daha annem söylemeden gözümüze takılan her tozu temizlemeyle başlamamızla devam etti. Bir süre sonra eve gelen misafirlerin yere döktüklerini bile gözler oldum ki evden çıktıklarında hemen temizliğe başlardım.
“Pis ortamda başka bir şeye odaklanamıyorum”
Bu durum hiç şüphesiz diğer insanlarla olan ilişkilerinizi de etkilemiştir. Tepkiler nasıl?
Evet, ne yazık ki olumsuz yönde etkilendiğim çok oldu. Çünkü pis ortamda başka bir şeye odaklanamıyorum. Onun için evde olmasak dahi biri yanımda bir şey döküp onu temizlemediği ya da ortamı dağıtıp toplamadığı zaman çok kez atıştığım olmuştur. Bu durumları arkadaşlarım da “yeter artık” diyerek izliyorlar maalesef J
“Takıntılı, hasta diyen insanlara kendimi kapattım”
Günlük yaşantınızda alışkanlığınızın sizi zorladığı zamanlar oluyor mu?
Bazen sabah uyandığımda evde toz olduğunu görüyorum. O saatte süpürgeyi açamayacağım için dikkatimi çeken yerleri siliyorum ancak o gün eve gelip orayı temizleyene kadar da aklımdan çıkartamıyorum.
Size gelen yorumları veya eleştirileri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Genelde beni hasta olarak nitelendiren takıntılı diyen insanların tamamı Covid-19 süreci sonrası benim normal hayatımda yaptığım temizlikleri yapmaya başladı. Onun için bana söylenen takıntılı, hasta gibi yorumlara kendimi kapattım.
Hiç bu durumdan şikayetçi olduğunuz zamanlar oldu mu?
Hayır, ben temizlikten ve temiz bir hayattan çok memnunum. Tabi ki arada zorlanıyorum ama bu alışkanlığımdan şikâyet etmiyorum çünkü beni mutlu ediyor.
“Temizlik avcıları” programına başvurma kararını nasıl aldınız?
Ben program yayınlanmadan önce yurt dışı versiyonlarını sürekli izlerken o evleri temizlemenin vereceği hazzı yaşamak için çok kez TV 8 ve Acun Medya’ya e-postalar attım. O dönemde program TLC’de başladı ve çok ümitlenmiştim. Ancak yapılan programda evler o kadar yapmacıktı ki ben gerçekten pis evlerin nasıl temizleneceğini ve gerçek temizliğin nasıl yapılacağını göstermek için başvurma kararı aldım. Tabii bir de yapılan temizlik sonunda yaşanacak o hazzı yaşama isteğimde ayrı bir başvuru sebebiydi.
Bu program serüveninde kendinize neler kattınız? Günlük yaşamınızda ne gibi değişiklikler yarattı?
Ben pis evlere karşı eşiğimin arttığını düşünüyorum. İlk bölümlerde kaşınarak girdiğim evlere daha sonra sadece “Evet, evleri temizliyoruz ve çıkıyoruz Okan” diyerek girmeye başladım. Günlük yaşantımda bu özelliğim daha fazla insan tarafından da öğrenildiği için bana yaklaşan insanların daha özenli davranmaya başlamaları ve tabi ki tanınırlığım artması da beni pozitif etkileyen değişimlerden oldu.
“Ne yaşadıklarını veya o kafaya nasıl ulaştıklarını çok merak ediyorum”
Hem kendi eviniz hem başkalarının evlerini temizlemek sizi yormuyor mu?
Kendi evimi temizlemek beni yormuyor çünkü ben bu eve girip derin bir nefes çektiğimde o temiz kokuyu alabildiğimde tüm derdi tasayı unutuyorum. Ama tabii ki özellikle hayvan beslenen evlerin temizlikleri beni koku etkisiyle beraber çok yoruyor.
Evlere girdiğinizde ilk ne düşünüyorsunuz?
Aklıma ilk gelen “Nasıl burada yaşayabiliyorlar?” oluyor. Çünkü evler o kadar pis ki benim oturamadığım yerlerde insanlar yemek yiyebilecek kadar rahatlar. Ne yaşadıklarını veya o kafaya nasıl ulaştıklarını çok merak ediyorum.
Temizlik yaparken büyük bir haz alıyorsunuz gibi duruyor. Sizden dinleyelim temizlik yaparken hangi duygu ağır basıyor? J
Böyle ilkbahar başladığında insanların içinde bir kıpırtı olur ve dışarı çıktığında tanımlayamadığı bir mutluluk olur ya hani içinizde, işte tam olarak o hissi yaşıyorum J
“Kıyafette böcek kozası olabilecek kadar pisleneceğini düşünmedim”
Program sürecinde veya kendi kişisel yaşantınızda sizi hayrete düşüren bir anınız ya da “Bu kadar da olmaz ama!” dediğiniz bir durum var mı?
Ben hayatım boyunca kıyafette böcek kozaları olabilecek kadar pisleneceğini düşünmedim ya da böyle bir şeye şahit olmadım. Ancak Çanakkale’ye gittiğimiz bölümde pantolon paçasına yer eden böcek kozalarını gördükten sonra gerçekten “Yok Artık!” demiştim.
Bu salgın süreci sizi nasıl etkiledi? Sosyal izolasyon sürecinde neler yaptınız?
Aslına bakarsanız benim hayatımda değişim olmadı. Ben zaten önceden de marketten aldıklarımı yıkar normal hayatımda sürekli ellerimi temizlerdim. İzolasyon sürecinde daha çok markete çıkmadan pencereden sepet sarkıtarak alışverişlerimi yaptım ve normal temizlik işlerime devam ettim.
Temizlik yaparken kendinizin hazırladığı karışımları kullanıyorsunuz. Temizlik malzemelerine mi güvenmiyorsunuz yoksa daha mı çok içinize siniyor kendi karışımlarınız?
Temizlik malzemelerine güvenmemekten ziyade her leke veya yüzey için tek bir temizlik malzemesinin yetersiz olduğunu düşünüyorum. Ayrıca aşırı kimyasala da maruz kalmamak için mümkün olduğunca en az deterjan kullanımıyla ilerliyorum.
Temizlik yaparken “olmazsa olmaz” dediğiniz bir şey var mı?
Kesinlikle sirke ve limon tuzu.
Genel olarak insanların temizlik tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Doğrusunu söylemek gerekirse bu dönemde çok memnunum. Fakat Covid-19 olmasaydı hem kişisel temizlik hem ev temizliği konusunda çok yetersiz kaldıklarını ve temizliği hep ikinci plana atarak sonunda tamamen bıraktıklarını gördüğüm için kendi işlerini zorlaştırdıklarını düşünüyorum.
Sporla da ilgili birisiniz gördüğüm kadarıyla. Spor salonları da her ne kadar önlemler alınsa da hijyen açısından biraz sıkıntılı gibi sanki şu süreçte. Siz spor salonuna gittiğinizde temizlik takıntınız spor yapmanıza engel oluyor mu? Ne gibi önlemler alıyorsunuz?
Covid-19 öncesinde ben spor salonuna kendi bezim ve sirkeli karışımımla giderdim -ki spora başlamadan önce o günün programında kullanacağım malzemeleri temizlemek için. Fakat şu an salonun her köşesinde dezenfektanlar ve bezler olması ile kullanılan malzemelerin temizlenmesi zorunluluğu beni aşırı mutlu eden etmenler arasında diyebilirim J
Evinize gelen misafirlere karşı aldığınız tedbirler neler?
Tedbir gibi demeyelim ama çoğu kez kişiye göre bakıp zorla ayaklarını yıkatmışlığım olmuştur. Ayrıca yeme-içme sonrasında bir şey döküldüyse de asla gitmelerini beklemeden yanlarında temizlik yapabiliyorum.
Son olarak neler söylemek istersiniz?
Genel olarak beni görenler hep “Erkek adam temizlik yapar mı hiç?” diyorlar. Ben her yerde söyledim buradan da yine söylemek istiyorum “TEMİZLİK SADECE KADININ GÖREVİ DEĞİLDİR!” Erkek adam temizlikte yapar, yemekte yapar, eşine, kardeşine, annesine, babasına yardım da eder. Temizlik cinsiyete bağlanamaz, bağlansa da beni çok ırgalamaz. Umarım bu fikri tüm erkek evlat ailelerine aşılayabiliriz ki; çocuklarını bu doğrultuda yetiştirebilsinler.
